Mehmet Yalçınkaya Kimdir?
Doğum ve Eğitim
- Doğum Tarihi: 21 Ocak 1974
- Doğum Yeri: Bolu, Yenigüney köyü
- Eğitim:
- Gastronomi Eğitimi: Fransa, İtalya, Katar, Almanya ve Yunanistan’da gastronomi ve mutfak koordinatörlüğü üzerine eğitim aldı. Bu ülkelerde edindiği uluslararası deneyim, onun geniş bir mutfak bilgisi ve kültürel anlayışa sahip olmasını sağladı.
- İstanbul Yemek Akademisi: 2004 yılında İstanbul Yemek Akademisi’nde insan anatomisi ve sindirim sistemi üzerine eğitim aldı. Bu eğitim, onun yiyeceklerin insan vücudu üzerindeki etkilerini daha iyi anlamasına yardımcı oldu ve yemek pişirme tekniklerini geliştirdi.
Fiziksel Özellikler
- Boy: 1.87 m
- Kilo: 91 kg
Uluslararası Tanınma
- 2005: Amerika’nın prestijli gurme dergisi CULINARY tarafından Trend Chef olarak tanıtıldı. Dergide yayımlanan biyografisi ve özel spesiyalleri, uluslararası gastronomi çevrelerinde büyük bir ilgi uyandırdı ve onun tanınırlığını artırdı.
- 2008: Almanya’da düzenlenen IKA/Olympiade der Köche adlı uluslararası aşçılık yarışmasında A kategorisinde dünya üçüncüsü olarak ödüllendirildi. Bu başarı, onun global aşçılık dünyasında önemli bir yer edinmesini sağladı ve yeteneklerini uluslararası düzeyde kanıtladı.
Türk Mutfağının Tanıtımı
- Uluslararası Temsil: Türk mutfağını çeşitli uluslararası fuar, festival ve yarışmalarda temsil ederek birçok madalya, şilt ve sertifika kazandı. Bu başarılar, Türk mutfağının global ölçekte tanıtılmasına büyük katkı sağladı.
- Fusion Mutfak: Türkiye’de “Fusion Mutfak” akımını ilk uygulayan şeflerden biri olarak kabul edildi. Geleneksel Türk mutfağını modern tekniklerle birleştirerek, yenilikçi ve özgün yemekler sundu.
Kariyer Dönüm Noktaları
- 2012: Türkiye Aşçılar Federasyonu’nun Turculina Team Direktörü olarak görev yaptı. Bu rolünde, Dünya Aşçılar Olimpiyatları’nda dünya ikinciliği kazandı. Bu başarı, onun liderlik becerilerini ve mutfak yeteneklerini global çapta tanıttı.
Televizyon Kariyeri
- 2018-günümüz: Türkiye’nin en popüler aşçılık yarışmalarından biri olan MasterChef Türkiye‘de jüri üyeliği yapmaktadır. Bu görev, onun gastronomi dünyasındaki bilgi ve deneyimlerini geniş bir izleyici kitlesiyle paylaşmasına olanak tanıdı.
- Exxen: MasterChef Junior programında sunuculuk yaparak genç yeteneklerin mutfak sanatlarındaki gelişimlerini destekledi. Bu program, genç aşçı adaylarının yeteneklerini sergilemelerine ve geliştirmelerine yardımcı oldu.
Genel Katkılar
Uluslararası Deneyim: Uluslararası mutfak deneyimleri, ödüllü başarıları ve televizyon programlarındaki katkılarıyla Türk mutfağını ve global gastronomi dünyasını tanıtmaya devam eden önemli bir isimdir. Onun yenilikçi yaklaşımı, mutfak sanatları alanında sürekli olarak sınırları zorlamakta ve dünya çapında gastronomi kültürüne önemli katkılarda bulunmaktadır.
Çocuklarıyla Röportaj:
Ünlü şef Mehmet Yalçınkaya, Babalar Günü vesilesiyle ailesiyle yapılan röportajda, tatlı kaşığıyla çocuklarına bal yedirmeye çalıştığını ve babalığın kendisi için mükemmel bir duygu olduğunu belirtti. Çocuklarına sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazandırmanın önemli olduğunu vurguladı.
Yoğun çalışma temposu nedeniyle çocuklarına yeterince zaman ayıramadığını ancak aileye verdiği önemin her şeyin önünde olduğunu ifade etti. Katar ve Berlin’de çalıştığı dönemde çocuklarını az görebildiğini belirtti. Babalık deneyiminin kendisini önemli ölçüde değiştirdiğini ve çocuklarının hayatına büyük katkıda bulunduğunu söyledi. Çocuklarının eğitim ve kariyer seçimlerinde onlara özgürlük tanıdığını, hiçbir konuda baskı yapmadığını vurguladı.
Röportajda, Mehmet Yalçınkaya’nın çocukları babalarını “Güven”, “Çınar” ve “Şef” olarak tanımlıyor. Mehmet Yalçınkaya, çocuklarının farklı karakterleri ve yetenekleri olduğunu, onlara hem ailevi hem de profesyonel anlamda destek verdiğini belirtti. Mutfakta birlikte vakit geçirmeyi ve tecrübelerini aktarmayı sevdiğini ifade etti.
Son projeleri arasında Bodrum’daki yeni restoranı “Denizden Restoran” bulunuyor. Restoran, mevsiminde deniz mahsulleri sunuyor ve şefin “Denizden” kitabındaki imza yemeklerini içeriyor. Ayrıca, “MasterChef Türkiye All Star” programında yer alıyor ve bu sezonun zorlu etaplarında yarışmacıları değerlendiriyor.
Z Kuşağı’nın duyarlılığını ve dünyaya bakış açısını takdirle karşıladığını belirtti. Çocuklarıyla aralarındaki iletişimin ve teknolojiyi anlamaya çalışmanın önemini vurguladı. Babalar Günü’nde çocuklarıyla vakit geçirme alışkanlıklarını ve onların hayatına ne kadar saygı duyduğunu anlattı.
Çocukları, babalarının iyi bir adam olduğunu ve onunla gurur duyduklarını ifade etti. Deprem bölgesindeki yardım faaliyetlerinden övgüyle bahsettiler ve babalarının bu konudaki katkılarından dolayı gurur duyduklarını belirttiler. Röportaj, Mehmet Yalçınkaya’nın hem profesyonel hem de kişisel yaşamında nasıl bir denge kurduğunu ve ailesinin onun hakkında neler düşündüğünü ortaya koyuyor.
Kaybettiği Parmağı Hakkında İlk Kez Konuştu:
Elemelere katılan yarışmacı, 3 yaşında traktör pervanesine parmaklarını kaptığını anlattı. Bunun üzerine Mehmet Yalçınkaya da kaybettiği 3 parmağıyla ilgili ilk kez konuştu. Mehmet Yalçınkaya şöyle dedi:
“Ben bu konuya hiç değinmedim, ilk kez açıklıyorum. Ben de 5 yaşındayken iki arkadaşımla oynarken 3 parmağımı kaybettim. Seni anlıyorum, kolay olmuyor. İş görüşmelerinde bu durumu saklarsınız çünkü işe alınıp alınmayacağınızı düşünürsünüz. Daha sonra işe başladıktan sonra, acaba bu işi yapabilir mi diye başka insanlar gönderilir. Çok yakın akrabalarımızdan biri, benim evlenemeyeceğimi ve bana kız vermeyeceğini düşünüyordu. İş yerlerine gittiğimde bu korkuyla gidiyordum, alınıp alınmayacağım konusunda endişelerim vardı ama çoğu iş yerine alındım, kariyer yaptım ve şimdi MasterChef Türkiye’de jüriyim. Bu yol kolay değil, biliyorum. İnsanların bir eksikliğe dikkat kesilmesi mümkün değil. Ama hayatın bir şekilde devam ettiğini düşünmek zorundasın.”
“Askerlik şubesine gittiğimde elimi sakladım. Beni askere alsınlar diye. Daha sonra şehrin içine gittim ve bir pastanede askerleri gördüm. Askerlere, ‘Ben askere gitmek için elimi sakladım’ dedim. Onlar da bana, ‘Hemen askerlik şubesine dön ve doğruyu söyle, yoksa askere gittiğinde daha büyük tepkiyle karşılaşabilirsin, neden sakladın diye’ dediler.”
“Bu bir lanet değil, bir kaza. Kapının önünde iki arkadaşımla oynarken yaşadığım bir kaza. Çoğu insan buna kıyma makinesi ya da başka şeyler diyor. Hayatımızda yaşadığımız kazalar, bizi tutunmaya ve daha çok sarılmaya yönlendiriyor. Kolu, ayağı, vücudunun yarısı olmayanlar var, ağzıyla ressamlık yapanlar var.”
“Benim etkilendiğim bir şey söyleyeyim. İki çocuğumun dövmeleri benim elim. Senin bu halini sevenler de olacaktır. Onlar dövmeyi yaptırmışlar ve acaba etkilenir miyim diye bir sene sonra bana gösterdiler. Somer’le Danilo, her zaman eti ikisinden biri keser, ben zorlanmayayım diye. Ve bunu çaktırmazlar. Türkiye’nin en büyük televizyon kanallarından biri benim elimle ilgili herhangi bir önyargı taşımadan beni jüri olarak seçti. Jüri arkadaşlarım da elimle ilgili hiçbir şey konuşmadı ve sormadılar.”
Yorum gönder